11 Ağustos 2010 Çarşamba

İstasyon, "eski istasyon" değil!













.
Üstüste yığılı yağlara bulanmış "treviz" kokusu yoktu, kim bilir kaç yıl öncesinden kalma, açılırken mutlka gacırdayan tek kol musluk da yerinde değildi. Hey gidinin mesire alanı! Sanki göklere değecek kollarıyla o güzelim ağaçlar da...
.
Ha bir de, beyaz levha üzerine siyah renkle yazan "İncesu" tabelası gitmiş, yerine kupkurumsal ışıklı bir şey gelmişti! 'Konteyner', kepçe, vinç, tır, makine çöplüğü de cabası...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder